Teknoloji

Microsoft’tan OpenAI’ye Yapay Zeka Endişe Yaratmaya Devam Ediyor! Mevzuat Çağrıları Arttı

Artık hayatımıza iyice yerleşen yapay zeka ile ilgili tartışmaların sonu yok. İşsizliğe neden olmaktan dünyayı işgal etmeye kadar her türlü teorinin merkezinde yer alan yapay zekaya ilişkin endişeler her geçen gün artıyor. Özellikle son aylarda Elon Musk gibi teknoloji devlerinin imzaladığı açık mektup ve OpenAI gibi şirketlerin yapay zeka konusunda yasal düzenlemeler getirme talepleri korkuları iyice güçlendirdi. Peki yapay zeka konusunda yasal düzenlemeler getirilebilir mi? Şirketler ve teknoloji dünyası bu konuda gerçekten göründüğü kadar hevesli mi? Gelin tartışmaların detaylarına birlikte göz atalım! ?

Kaynak:https://www.bloomberg.com/news/article…

Günümüzde teknoloji şirketleri yapay zeka için amansız bir yarış içindeler. Bu kıyasıya rekabet, yapay zekanın riskleri konusundaki tartışmaları da güçlendiriyor.

Özellikle Mart ayında yapay zeka geliştiricileri ve teknoloji şirketleri tarafından imzalanan bir açık mektup, yapay zeka konusundaki taslakları gündeme getirmiş ve çalışmaların durdurulmasını talep etmişti.

Mart ayında yayınlanan bir açık mektupta başta Elon Musk olmak üzere birçok teknoloji devi, yapay zeka geliştiricilerini araştırmalarına 6 ay süreyle ara vermeye davet etmişti.

Mektuptaki sözlere göre yapay zeka, kontrolden çıkması kolay, öngörülemez bir teknoloji olarak görülüyordu. Hatta bunu insanlardan farklı bir ırk veya ırk yaratmak olarak yorumlamışlardır.

Bu nedenle yaratıcılarını bile aşan bir zekaya sahip olan yapay zekanın kontrol altında tutulması gerektiğine vurgu yapıldı.

Ancak, gelişmiş yapay zeka araştırmalarının durdurulmasını talep eden bu açık mektubu düşünmek için çok geç değildi.

En büyük eleştiri, uzun yıllardır devam eden çalışmaları 6 aydır durdurmanın bir anlamı olmayacağı yönündeydi.

Bu 6 ayın sonunda ne yapılacağı konusu da eleştirilerin odağındaydı çünkü sürecin bittiğine dair herhangi bir açıklama yapılmamıştı.

Yapay zeka ile ilgilenen birçok kişi, uygulamaların yapay zeka araştırmasını durdurmak için çalışacağı eşiğin çoktan aşıldığını düşündü. Başka bir deyişle, zaten yeterince ilerleme kaydedilmiştir.

Ancak Mayıs ayında OpenAI şirketi CEO’sunun “yapay zeka düzenlemesi” talebi, konuyla ilgili tartışmayı yeniden alevlendirdi.

ChatGPT’nin yaratıcısı Samuel Altman’ın ABD Senatosunda yaptığı açıklamalar oldukça dikkat çekiciydi. Altman, yapay zeka teknolojisinin ‘seçimleri bile manipüle edecek’ kadar ileri gidebileceğini ve bu noktaya gelinmemesi için bir an önce yapay zeka konusunda yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini söyledi.

Aynı zamanda önde gelen teknoloji devlerinden Microsoft’un ABD hükümetini yapay zeka konusunda somut adımlar atmaya davet etmesi dikkat çekti.

Şirket, yapay zeka konusundaki yasal düzenlemelerle ilgilenecek resmi bir kurumun kurulmasını teklif ediyor, hatta talep ediyordu.

Bu bağlamda özellikle dil modelleri ve görsel oluşturma araçları aracılığıyla yapay zekadaki kaygılar ve riskler hakkında birçok fikir edinilmiştir.

Bu yapay zekaların her zaman doğru bilgi vermemesi, dezenformasyona yol açması, intihar gibi konularda dahi detaylı bilgi vermesi gibi sorunlarla karşılaşıldı.

Görsel üreten yapay zeka araçlarının gerçek sanatçıların haklarında sorun yaratması veya sesi taklit eden yapay zekanın gerçek insandan ayırt edilemez hale gelmesi gibi sorunlar da ortaya çıktı.

Bu nedenle yapay zekanın riskleri birçok açıdan aşikar olsa da bizzat teknoloji devlerinden ve yapay zeka geliştiricilerinden gelen kural talebi ciddiyeti artırdı.

Ancak bu durum yeni soru ve tartışmalara yol açmaktadır. Örneğin insanlar bu şirketlerin regülasyon arzularında samimi olup olmadığından emin olamıyor çünkü hepsi yapay zeka üretmeye ve araştırmaya tüm hızıyla devam ediyor.

ABD ve Avrupa Birliği gibi yasal düzenlemelerle ilgili olarak da ihtilaf olasılığı vardır. Halihazırda bu konuda bir yönetmelik yayınlayan AB’nin yeni düzenlemelerle uyumlu olup olmayacağı doğal olarak tartışmalıdır.

Üstelik bazı uzmanlar ABD’de sıfırdan bir apartman dairesi veya kurum kurmanın şiddet olacağını düşünüyor çünkü yapay zeka konusunda zaten net ilke ve kurallar var.

Bunlara ek olarak getirilecek yasal düzenlemelerin tüm şirketler tarafından kabul edilip edilmeyeceği ise belirsiz. ABD’de uygulanan kuralların yurt dışında ilgi görmemesi de olası.

Dolayısıyla teknoloji devlerinin yasal düzenlemeler açısından ne kadar önemli olduğunu tahmin etmek mümkün değilken, bu kuralların kapsamının ve niteliklerinin ne olacağı da oldukça bilinmiyor.

Sonuç olarak yapay zeka konusunda net kuralların oluşturulması zaruri görünse de bu yolda nasıl ilerlenebileceği henüz net değil.

Ayrıca tüm bu tartışmalar devam ederken yapay zeka araştırmaları da aynı şekilde gelişmeye devam ediyor. Bu noktada hükümetlerin ve teknoloji dünyasının bundan sonraki adımlarının ne olacağını bekleyip görmekten başka çare yok!

Peki bunun hakkında ne düşünüyorsun? Yorumlarda buluşalım! ?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu